Aort stenozu, kalpten çıkan ana damar olan aortun daralmasıyla karakterize ciddi bir kapak hastalığıdır. Bu durum, kanın kalpten vücuda geçişini zorlaştırır ve kalp kasında aşırı yüklenmeye yol açar. İleri evrede tedavi edilmezse kalp yetmezliği ve ani ölüm riski taşır.
Aort stenozunun belirtileri arasında eforla ortaya çıkan göğüs ağrısı, nefes darlığı ve bayılma bulunur. Bu şikâyetler, kapak açıklığının kritik seviyede daraldığını gösterir ve acil değerlendirme gerektirir. Erken tanı, yaşam süresi ve kalitesini önemli ölçüde etkiler.
Aort stenozu tanısında ekokardiyografi, doppler inceleme ve bazen kardiyak kateterizasyon kullanılır. Bu yöntemler kapak yapısını, daralma derecesini ve kalp fonksiyonlarını ayrıntılı olarak gösterir. Düzenli takip, hastalığın ilerleme hızını belirlemek açısından önemlidir.
Tedavi seçenekleri arasında cerrahi kapak değişimi ve transkateter aort kapak implantasyonu (TAVI) bulunur. Hangi yöntemin seçileceği, hastanın yaşı, genel sağlık durumu ve kapak yapısına göre belirlenir. Uygun tedaviyle yaşam beklentisi belirgin şekilde artar.
Aort Stenozu Durumunda Aort Kapağına Tam Olarak Ne Olur?
Aort stenozu, kalbin sol alt odacığıyla ana atardamar (aort) arasındaki aort kapağının daralmasıdır. Kapak tam açılamaz, bu da kan akışını kısıtlar. Normalde esnek kapakçıklar, aort stenozunda kalınlaşır, sertleşir veya yapışır. Bu kapağın hareketini engeller. Kalp, kanı pompalamak için daha fazla çalışır. Zamanla kalp kası kalınlaşır, sonra zayıflayabilir.
Aort Stenozu Kan Akışını Vücutta Nasıl Etkiler?
Daralan aort kapağı, kalpten vücuda yeterli kan pompalanmasını zorlaştırır. Özellikle egzersizde vücudun artan oksijen ihtiyacı karşılanamaz. Dar kapak yeterli kan geçişine izin vermez. Genel kan akışındaki bu kısıtlanma vücut işlevlerini etkiler. Ciddi darlıkta kapak alanı 1 cm2’nin altına düşebilir, normali 3-5 cm2’dir. Bu kalbi çok zorlar.
Aort Stenozu Kalbin Çalışma Şeklini Nasıl Değiştirir?
Daralmış aort kapağı, kalbin sol karıncığının işini aşırı zorlaştırır. Kalp, kanı dar bir açıklıktan itmek için sürekli daha fazla güç üretir. Bu “basınç yüklenmesi”, sol karıncık kasının zamanla kalınlaşmasına ve sertleşmesine yol açar. Kalınlaşan kas, başlangıçta durumu telafi etse de daha fazla oksijen ister. Sertleşen kas, kalbin gevşeme ve kanla dolma yeteneğini bozar, sonunda kalp yetmezliği gelişebilir.
Kireçlenme İle Seyreden Aort Stenozu Nasıl Gelişir?
Kalsifik yani kireçlenmeye bağlı aort stenozu, kapak yaprakçıklarının zamanla kalınlaşıp sertleşmesiyle oluşur. Bu damar sertliğine benzeyen aktif bir süreçtir. Süreç kapak iç yüzeyindeki hasarla başlar. Yüksek tansiyon veya diyabet bunu tetikleyebilir. Hasarlı bölgeye kolesterol ve bağışıklık hücreleri sızarak iltihap başlatır. Kapaktaki bazı hücreler kemik oluşturan hücrelere dönüşür. Sonuçta kapakçıklarda kalsiyum birikir, kapak sertleşir ve daralır.
Doğuştan Gelen Durumlar Aort Stenozu’na Nasıl Yol Açar?
Bazı insanlar aort kapaklarında doğuştan yapısal sorunlarla doğar. En sık görüleni, aort kapağının normal üç yerine iki yaprakçıklı (biküspit) olmasıdır. Bu durum kapak üzerinde normalden fazla mekanik stres oluşturur. Zamanla bu stres, kapak yaprakçıklarının kalınlaşmasına, sertleşmesine ve kireçlenmesine yol açar. Bu yüzden biküspit aort kapağı olanlarda aort stenozu daha erken yaşlarda gelişebilir. Ayrıca aort damarında da sorunlar görülebilir.
Yaşa Bağlı Kireçlenme Aort Stenozu’na Nasıl Neden Olur?
İlerleyen yaş, aort stenozunun en yaygın nedenlerindendir. Yıllar içinde kanın sürekli kapaktan geçmesiyle, kalsiyum minerali kapak yaprakçıklarında birikebilir. Bu “dejeneratif aort stenozu” olarak bilinir. Kapak yaprakçıkları esnekliğini kaybeder, kalınlaşır, sertleşir ve kapak açıklığı daralır. Yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve diyabet gibi faktörler bu kireçlenme sürecini hızlandırabilir. Genellikle 65-70 yaşlarından sonra sorun yaratır.
Geçirilmiş Enfeksiyonlar Aort Stenozu Riskini Nasıl Artırır?
Romatizmal ateş, çocuklukta tedavi edilmemiş boğaz enfeksiyonlarının bir komplikasyonudur. Kalp kapaklarında iltihaplanmaya yol açarak aort kapağında nedbe dokusu oluşturabilir. Bu kapakçıkları kalınlaştırır ve daraltır. Hasar, enfeksiyondan yıllar sonra ortaya çıkabilir. Enfektif endokardit ise kalp kapaklarının doğrudan enfeksiyonudur. Bakteriler hasarlı kapaklara yerleşip yapısını bozarak darlığa neden olabilir. Her ikisi de önemli risk faktörleridir.
Aort Stenozu İçin Önemli Yaş ve Diğer Sağlık Riskleri Nelerdir?
İlerleyen yaş, aort stenozunun en önemli risk faktörüdür. Doğuştan kalp kusurları, özellikle biküspit aort kapağı, erken yaşta stenoz riskini artırır. Kronik böbrek hastalığı kapak kireçlenmesini hızlandırabilir. Geçmişte romatizmal ateş veya enfektif endokardit gibi enfeksiyonlar geçirmiş olmak da riski yükseltir. Ayrıca göğüs bölgesine radyasyon tedavisi almış kişilerde yıllar sonra aort kapağında sertleşme ve kireçlenme gelişebilir.
Diyabet ve Yüksek Tansiyon Gibi Durumlar Aort Stenozu Riskini Artırır mı?
Evet, şeker hastalığı (diyabet), yüksek kan kolesterolü (hiperlipidemi) ve yüksek tansiyon (hipertansiyon) gibi kronik sağlık sorunları aort stenozu riskini artırır. Diyabet, kapak dokusunu olumsuz etkileyerek kireçlenmeyi hızlandırır. Yüksek kolesterol ve yüksek tansiyon da kapaklarda yıpranmaya ve kireçlenmeye katkıda bulunur. Bu risk faktörleri bir arada bulunduğunda (metabolik sendrom gibi) etki daha da artar. Bu durumların kontrolü önemlidir.
Yaşam Tarzı Faktörleri Aort Stenozu’nun İlerlemesini Etkiler mi?
Yüksek vücut kitle indeksi (obezite), sigara kullanımı ve metabolik sendrom gibi yaşam tarzı faktörleri, doğrudan aort stenozuna neden olmasa da var olan hastalığın ilerlemesini hızlandırabilir. Bu faktörler vücutta genel bir iltihabi durumu veya metabolik dengesizlikleri tetikleyerek kapaklardaki kireçlenme ve sertleşme süreçlerini olumsuz etkileyebilir. Sağlıklı yaşam tarzı bu nedenle önemlidir.
Aort Stenozu Varlığında Hangi Temel Belirtiler Görülür?
Aort stenozu uzun süre belirti vermeyebilir. İlerledikçe en sık görülenler eforla göğüs ağrısı (anjina), nefes darlığı (dispne) ve baş dönmesi veya bayılmadır (senkop). Genel yorgunluk ve halsizlik de sıktır. Bazıları çarpıntı hissedebilir. Doktor muayenesinde duyulan kalp üfürümü ise genellikle ilk bulgudur.
Aort Stenozu Belirtileri Eforla Neden Kötüleşir ve Çocuklarda Farklı mıdır?
Aort stenozu belirtileri genelde eforla artar çünkü dar kapak, vücudun artan kan ihtiyacını karşılayamaz. Kalp yetmezliği geliştikçe ayaklarda şişlik olabilir. Çocuklarda belirtiler farklı olabilir. Yeterli kilo alamama, çabuk yorulma, bebeklerde beslenme zorluğu ve sık nefes alma aort stenozunu düşündürebilir.
Aort Stenozu Belirtileri Hastalığın Evresine Göre Nasıl Değişir?
Aort stenozu hafif, orta veya şiddetli olabilir. Hafif evrede genelde belirti yoktur. Orta evrede bazılarında eforla hafif yorgunluk veya nefes darlığı başlar. Şiddetli aort stenozunda ise belirtiler belirgindir. Yorgunluk, çarpıntı, bacaklarda şişlik, göğüs ağrısı, istirahatte bile nefes darlığı ve bayılma olabilir.
Aort Stenozu Olan Kişiler Hangi Durumlarda Tıbbi Yardım Aramalıdır?
Ani, şiddetli, uzun süren göğüs ağrısı varsa derhal acil yardım (112) aranmalıdır. Eforla ortaya çıkan veya kötüleşen nefes darlığı, yorgunluk, çarpıntı, göğüs ağrısı, bayılma varsa doktora başvurulmalıdır. Dinlenmekle geçmeyen yorgunluk, ilerleyici nefes darlığı ve ayaklarda şişlik de önemlidir. Belirtiler günlük yaşamı etkiliyorsa veya aniden kötüleşiyorsa tıbbi yardım alınmalıdır.
Aort Stenozu Şüphesinde İlk Hangi Tanı Adımları Atılır?
Aort stenozu tanısı için doktor önce hastanın şikayetlerini dinler. Fizik muayenede stetoskopla kalbi dinlerken “kalp üfürümü” duyulması önemli bir ipucudur. Bu şüphe üzerine, tanıyı kesinleştirmek ve darlığın ciddiyetini anlamak için en önemli test olan transtorasik ekokardiyografi (TTE) yani kalp ultrasonu yapılır.
Ekokardiyografi Dışında Aort Stenozu Tanısında Hangi Testler Kullanılır?
Kalp ultrasonu (TTE) temel olsa da ek bilgi için başka testler de istenebilir. Elektrokardiyogram (EKG) kalbin elektriksel aktivitesini ölçer. Göğüs röntgeni kalbin boyutunu gösterir. Efor testi, kalbin egzersize tepkisini değerlendirir. Bazen yemek borusu yoluyla yapılan transözofageal ekokardiyografi (TEE) daha net kapak görüntüleri için gerekebilir.
İleri Görüntüleme Yöntemleri Aort Stenozu Tanısına Nasıl Katkı Sağlar?
Bazen daha ileri görüntüleme gerekebilir. Kardiyak Manyetik Rezonans (Kardiyak MRG) kalbin detaylı görüntülerini sunar. Bilgisayarlı Tomografi (BT) taraması, kapağın kireçlenme miktarını ölçer ve TAVI gibi tedavileri planlamada aort kökü anatomisini gösterir. Kalp kateterizasyonu (anjiyografi) ise girişimsel olup, diğer testler yetersiz kaldığında veya koroner damarları değerlendirmek için nadiren kullanılır.
Ekokardiyografi Aort Stenozu’nun Ciddiyetini Hangi Ölçümlerle Belirler?
Ekokardiyografi, aort stenozunun ciddiyetini belirlerken üç ana ölçüme bakar. Birincisi, zirve aort jet hızıdır (Vmaxdar kapaktan geçen kanın en yüksek hızıdır. İkincisi, ortalama basınç farkıdır (ortalama gradient); kalbin sol karıncığı ile aort arasındaki basınç farkıdır. Üçüncüsü ise aort kapak alanıdır (AVA); kapağın etkili açıklık alanını gösterir. Bu parametreler darlığın ciddiyetini ortaya koyar.
Aort Stenozu Ciddiyet Sınıflaması Ekokardiyografi ile Nasıl Yapılır?
Ekokardiyografi ölçümlerine göre aort stenozu hafif, orta veya şiddetli olarak sınıflandırılır. Örneğin kapak alanı 1.0 cm2’den küçükse, ortalama basınç farkı 40 mmHg’nin üzerindeyse veya kan akış hızı 4 m/s’nin üzerindeyse genelde şiddetli aort stenozu kabul edilir. Bu sınıflandırma, takip ve tedavi planını belirlemede çok önemlidir.
Aort Stenozu Değerlendirmesinde Düşük Akım Düşük Gradyan Ne Anlama Gelir?
Bazen kapak alanı ciddi darlığı gösterirken (<1.0 cm2), basınç farkı (gradyan) düşük (<40 mmHg) olabilir. Bu “düşük akım-düşük gradyan” (LFLG) aort stenozudur. Nedeni, kalbin pompalama gücünün azalması veya yeterli hacimde kan pompalayamaması olabilir. LFLG aort stenozu, darlığın gerçek ciddiyetini anlamak için ek testler gerektirebilir.
Aort Stenozu Belirtilerini Yönetmek İçin İlaç Tedavisi Kullanılır mı?
Aort stenozunda kapağı iyileştiren bir ilaç tedavisi yoktur. Ancak doktorlar, belirtileri hafifletmek ve eşlik eden kalp sorunlarını (kalp yetmezliği, yüksek tansiyon, ritim bozuklukları gibi) yönetmek için ilaç önerebilir. Bu ilaçlar sadece semptomları kontrol eder, kapaktaki asıl sorunu çözmez. Kesin tedavi genellikle kapak müdahalesidir.
Cerrahi Aort Kapak Değişimi (SAVR) Aort Stenozu Tedavisinde Nasıl Bir Yöntemdir?
Cerrahi aort kapak değişimi (SAVR), şiddetli aort stenozunda standart bir açık kalp ameliyatıdır. Ameliyatta hastalıklı aort kapağı çıkarılır ve yerine mekanik veya biyolojik bir yapay kapak takılır. Mekanik kapaklar ömür boyu kan sulandırıcı gerektirir. Biyolojik kapaklar zamanla yıpranabilir. Seçim hastaya göre yapılır. Özellikle genç ve düşük riskli hastalar için iyi bir seçenektir.
Transkateter Aort Kapak Yerleştirme (TAVI/TAVR) Nedir ve Aort Stenozu Tedavisinde Nasıl Uygulanır?
Transkateter aort kapak yerleştirme (TAVI/TAVR), şiddetli aort stenozu için daha az girişimsel bir tedavidir. Açık kalp ameliyatına gerek olmadan, genellikle kasıktan atardamar yoluyla yapılır. Kateterle ilerletilen katlanmış yeni biyolojik kapak, hastalıklı kapağın içine yerleştirilip genişletilir. Genelde göğüs kafesi açılmaz.
TAVI/TAVR Yöntemi Aort Stenozu Olan Hangi Hastalar İçin Daha Uygundur?
TAVI yöntemi başlangıçta açık kalp ameliyatı riski çok yüksek olan yaşlı hastalar için kullanılıyordu. Şimdi ise ameliyat riski orta veya bazen düşük olan hastalar için de bir seçenektir. Özellikle ileri yaştaki (>75-80) veya ek sağlık sorunları nedeniyle açık kalp ameliyatı riski yüksek olan kişilerde tercih edilebilir. Kararı bir kalp ekibi verir.
Aort Stenozu Tedavisinde TAVI/TAVR Yönteminin Avantaj ve Dezavantajları Nelerdir?
TAVI’nin avantajı daha az girişimsel olması, hızlı iyileşme ve kısa hastane kalışıdır. Ancak riskleri de vardır. Damar sorunları, yeni kapağın kenarından sızıntı, ritim bozuklukları (bazen kalp pili gerekir) veya inme görülebilir. TAVI kapaklarının çok uzun süreli (15-20 yıl üzeri) dayanıklılığı hakkında cerrahi kapaklar kadar net bilgi henüz yoktur.
Balon Valvüloplasti Aort Stenozu Tedavisinde Ne Zaman ve Nasıl Kullanılır?
Aortik balon valvüloplasti, daralmış aort kapağını geçici olarak genişletir. Kasık atardamarından ilerletilen balon, dar kapakta şişirilir. Yetişkinlerde, özellikle kireçlenmiş kapaklarda, etki genellikle kalıcı olmaz; kapak birkaç ayda tekrar daralabilir. Bu yüzden daha çok acil durumlarda köprüleme tedavisi olarak veya kapak değişimi mümkün olmayanlarda belirti hafifletmek için kullanılır.
Aort Stenozu İçin En Uygun Tedavi Kararı Nasıl Verilir?
Aort stenozu için en iyi tedaviye karar vermek, birçok faktörün değerlendirilmesini gerektirir. Bu karar genellikle kardiyolog ve kalp cerrahının içinde bulunduğu bir “kalp takımı” tarafından verilir. Takım, hastanın yaşını, genel sağlık durumunu, stenozun ciddiyetini, belirtilerini ve kapağın yapısını dikkate alır. Tüm bilgilerle, SAVR, TAVI veya diğer seçeneklerden hangisinin hasta için en iyi olacağı belirlenir. Hastanın tercihleri de önemlidir.

Prof. Dr. Mahmut Tuna Katırcıbaşı, 1998’de Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olmuş, kardiyoloji uzmanlığını 2003’te Mersin Üniversitesi’nde tamamlamıştır. Başkent Üniversitesi’nde doçent, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nde profesör olarak görev yapmıştır. Koroner arter hastalığı, hipertansiyon, kalp yetmezliği ve girişimsel kardiyolojide 25 yılı aşkın deneyime sahiptir. 2019’dan beri Adana Özel Medline Hastanesi’nde Kardiyoloji profesörü olarak hizmet vermektedir.
Adana'daki Kliniğimizin Konumu