Genç yaşta kalp krizi, 45 yaş altındaki bireylerde kalp damarlarının ani tıkanması sonucu ortaya çıkar. Genellikle genetik yatkınlık, sigara, obezite ve yüksek kolesterol gibi risk faktörleri rol oynar. Erken müdahale hayati önem taşır.
Ailede erken yaşta kalp hastalığı öyküsü olan kişilerde risk belirgin derecede artar. Bu bireylerin düzenli sağlık kontrolünden geçmesi ve yaşam tarzı değişiklikleri yapması, kriz ihtimalini azaltır. Özellikle egzersiz ve sağlıklı beslenme ön plandadır.
Gençlerde kalp krizi belirtileri çoğu zaman tipik olmayabilir. Göğüs ağrısı, nefes darlığı, halsizlik veya mide bulantısı gibi şikâyetler göz ardı edilebilir. Bu nedenle belirtiler ciddiye alınmalı ve vakit kaybetmeden acil yardım çağrılmalıdır.
Tedavide, tıkalı damarın hızla açılması hedeflenir. Anjiyoplasti ve stent yerleştirme en sık kullanılan yöntemlerdir. Sonrasında risk faktörlerinin kontrolü, ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile tekrar kriz geçirme riski azaltılır.
Genç Yaşta Kalp Krizi Kalbi Nasıl Etkiler?
Kalbimiz, tıpkı bir motor gibi sürekli çalışarak vücudumuza kan pompalar. Bu görevi yapabilmek için de kendi kas dokusunun sürekli oksijen ve besin alması gerekir. İşte bu beslenmeyi sağlayan damarlara koroner arterler diyoruz. Kalp krizi, bu koroner arterlerden birinin, genellikle damar duvarında biriken plakların yırtılması sonucu oluşan bir pıhtıyla aniden tıkanmasıdır. Kan akışı kesildiğinde, o damarın beslediği kalp kası bölgesi oksijensiz kalır. Eğer bu durum hızla düzeltilmezse, kalp kası hücreleri ölmeye başlar ve kalpte kalıcı bir hasar oluşur.
Genç Yaşta Kalp Krizinde ‘Genç Yaş’ Kaç Kabul Edilir?
“Genç yaşta kalp krizi” ifadesini kullandığımızda, genellikle 45 veya 50 yaşın altındaki bireylerde meydana gelen kalp krizlerini kastediyoruz. Ancak tıbbi araştırmalarda bu “genç” tanımı için üzerinde anlaşılmış net bir yaş sınırı yok. Kimi çalışmalar 40 yaş altını, kimileri 45 veya 50 yaş altını bu gruba dahil eder. Hatta bazen 40 yaş altı “çok genç”, 40-50 yaş arası “genç” olarak da ayrılabiliyor. Önemli olan kalp krizinin beklenenden daha erken bir yaşta ortaya çıkmasıdır.
Genç Yaşta Kalp Krizinin En Yaygın Belirtisi Nedir?
Genç yaşta kalp krizinin en sık görülen belirtisi, göğüs kafesinin ortasında, iman tahtası dediğimiz kemiğin arkasında hissedilen rahatsızlık hissidir. Bu bir ağrı, baskı, sıkışma veya ağırlık hissi şeklinde olabilir. Genellikle bu his sol kola, omuza, boyuna, çeneye veya sırta doğru yayılır. Bazen sağ kola da yayılabilir. Bu rahatsızlık genellikle 20 dakikadan uzun sürer ve pozisyon değiştirmekle ya da dinlenmekle kolay kolay geçmez. Hatta bazen mide yanması veya hazımsızlıkla karıştırılabilir.
Genç Yaşta Kalp Krizinde Başka Hangi Belirtiler Görülebilir?
Göğüs ağrısı en sık belirti olsa da tek belirti değildir. Özellikle gençlerde ve kadınlarda, bazen göğüs ağrısı hiç olmadan veya çok hafifken başka şikayetler ön plana çıkabilir. Bunlar arasında ani başlayan ve açıklanamayan nefes darlığı, aşırı yorgunluk ve halsizlik hissi, bulantı veya kusma, soğuk terleme, baş dönmesi veya sersemlik hissi, çarpıntı sayılabilir. Ağrı sırtta, boyunda, çenede ve hatta karın bölgesinde de hissedilebilir. Bu belirtiler daha silik olabilir ve dinlenirken bile ortaya çıkabilir.
Genç Yaşta Kalp Krizi Öncesi Uyarıcı İşaretler Olur Mu?
Evet, bazı durumlarda kalp krizi aniden gelmez. Krizden günler, haftalar hatta bazen bir ay öncesine kadar uzanan bir sürede bazı uyarıcı işaretler ortaya çıkabilir. Bu “prodromal” belirtiler arasında en sık rapor edilenler yine göğüs ağrısı veya rahatsızlığı, normal olmayan bir yorgunluk hissi, uyku düzeninde bozulmalar, nefes darlığı ve çarpıntıdır. Özellikle kadınların bu dönemde uyku sorunları, kaygı ve yorgunluk gibi belirtileri daha sık yaşadığı bildirilmiştir. Bu erken sinyalleri tanımak çok önemlidir, çünkü zamanında doktora başvurmayı sağlayabilir.
Genç Yaşta Kalp Krizinde Kadınlarda Farklı Belirtiler Görülür Mü?
Evet, genç kadınlarda kalp krizi belirtileri erkeklere göre biraz daha farklılık gösterebilir. Göğüs ağrısı veya rahatsızlığı kadınlarda da en sık belirti olmakla birlikte nefes darlığı, ani ve aşırı yorgunluk, bulantı, kusma, sırt, çene veya karın ağrısı gibi atipik dediğimiz belirtilerin kadınlarda görülme olasılığı daha yüksektir. Kadınların, erkeklere kıyasla göğüs ağrısına ek olarak daha fazla sayıda farklı belirtiyle başvurma eğiliminde olduğu gözlemlenmiştir. Bu nedenle bu belirtiler konusunda özellikle dikkatli olmak gerekir.
Genç Yaşta Kalp Krizinde Ne Zaman Acil Yardım Aranmalı?
Kalp krizi şüphesi uyandıran herhangi bir belirti ortaya çıktığında, kesinlikle vakit kaybetmemek gerekir. Göğüs ağrısı, nefes darlığı, soğuk terleme, bulantı, baş dönmesi gibi şikayetleriniz varsa veya kendinizi aniden çok kötü hissediyorsanız, hemen 112 acil yardım hattını aramalısınız. “Biraz bekleyeyim, geçer belki” diye düşünmek çok tehlikelidir. Kalp krizinde geçen her dakika kalp kasında daha fazla hasar anlamına gelir. Hızlı müdahale hayat kurtarır.
Genç Yaşta Kalp Krizi Ne Kadar Sık Görülüyor?
Kalp krizi daha çok ileri yaş hastalığı olarak bilinse de gençlerde de azımsanmayacak oranlarda görülüyor. Tüm kalp krizlerinin yaklaşık %1 ila %10’unun 45-50 yaş altındaki kişilerde meydana geldiği tahmin ediliyor. Yani her 10 veya 20 kalp krizi vakasından biri genç bir bireyde ortaya çıkıyor. Bu oran genç yaş grubundaki nüfus düşünüldüğünde önemli bir halk sağlığı sorununa işaret ediyor.
Genç Yaşta Kalp Krizi Oranları Artıyor Mu?
Endişe verici olan durum şu ki genel toplumda kalp krizi oranları ve buna bağlı ölümler azalma eğilimindeyken, genç yetişkinlerde, özellikle de genç kadınlarda bu oranlar ya sabit kalıyor ya da artış gösteriyor. Yapılan büyük araştırmalar, son 20-25 yıl içinde gençlerde (özellikle 35-54 yaş arası) kalp krizi nedeniyle hastaneye yatış oranlarının arttığını veya en azından azalmadığını gösteriyor. Bu durum gençlerde kalp sağlığına yönelik önlemlerin ve farkındalığın artırılması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.
Genç Yaşta Kalp Krizine Yol Açan En Önemli Risk Faktörü Nedir?
Genç yaşta kalp krizi geçirenlerde karşımıza çıkan en yaygın ve en önemli değiştirilebilir risk faktörü kesinlikle sigara kullanımıdır. Araştırmalar, genç kalp krizi hastalarının çok büyük bir bölümünün (%55’ten %90’lara varan oranlarda) sigara içtiğini gösteriyor. Bu oran yaşlı hastalara göre çok daha yüksek. Sigara içmek, genç bir bireyde kalp krizi riskini içmeyenlere göre kat kat artırıyor; erkeklerde yaklaşık 9 kat, kadınlarda ise 13 kata kadar\! Nargile kullanımı da benzer şekilde risk oluşturuyor.
Genç Yaşta Kalp Krizinde Kan Yağlarının Rolü Nedir?
Kan yağlarındaki dengesizlikler, yani dislipidemi, genç kalp krizi hastalarında çok sık rastlanan bir durumdur. Özellikle trigliserid adı verilen kan yağının yüksek, “iyi kolesterol” olarak bilinen HDL kolesterolün ise düşük olması gençlerde daha belirgindir. Ayrıca ailesel hiperkolesterolemi gibi doğuştan gelen ve kan kolesterolünü çok yükselten genetik hastalıklar da erken yaşta kalp krizi için önemli bir risk faktörüdür. Bu nedenle kan yağlarının düzenli kontrolü önemlidir.
Genç Yaşta Kalp Krizinde Aile Öyküsü Önemli Midir?
Evet, aile öyküsü genç yaşta kalp krizi için çok önemli bir göstergedir. Eğer birinci derece akrabalarınızda (anne, baba, kardeş) erken yaşta (erkeklerde 55, kadınlarda 65 yaşından önce) kalp damar hastalığı veya kalp krizi geçirme öyküsü varsa, sizin de riskiniz artmış demektir. Bu durum hem ortak yaşam tarzı alışkanlıklarını hem de kalıtsal yatkınlığı yansıtabilir. Aile öykünüzde böyle bir durum varsa, doktorunuzla konuşmanız ve gerekli kontrolleri yaptırmanız önerilir.
Genç Yaşta Kalp Krizinde Madde Kullanımının Etkisi Var Mıdır?
Maalesef evet. Özellikle kokain ve amfetamin gibi uyarıcı maddeler ile esrar kullanımı, gençlerde kalp krizi riskini artıran önemli faktörler arasında yer alıyor. Bu maddeler, koroner damarlarda ani kasılmalara (spazm), kalp hızında ve kan basıncında ani yükselmelere, pıhtı oluşumuna yol açarak kalp krizini tetikleyebiliyor. Özellikle 40 yaş altı kalp krizi vakalarında madde kullanımı daha sık karşımıza çıkabiliyor. Vücut geliştirme amacıyla kullanılan anabolik steroidler de benzer riskler taşıyor.
Genç Yaşta Kalp Krizinde Obezite ve Hareketsizlik Risk Yaratır Mı?
Kesinlikle evet. Günümüzde genç nüfusta giderek artan obezite (aşırı kilolu olma) ve fiziksel hareketsizlik, kalp krizi riskini önemli ölçüde artırıyor. Fazla kilo, özellikle karın bölgesindeki yağlanma, kan basıncını, kan şekerini ve kan yağlarını olumsuz etkileyerek damar sağlığını bozuyor. Düzenli egzersiz yapmamak ise hem kilo kontrolünü zorlaştırıyor hem de doğrudan kalp sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor. Sağlıklı kilo ve aktif bir yaşam tarzı, genç yaşta kalp krizinden korunmada temel adımlardır.
Genç Yaşta Kalp Krizi İçin Risk Hesaplamaları Güvenilir Mi?
Doktorların kullandığı standart kalp damar hastalığı risk hesaplama yöntemleri (skorlamalar), genellikle kişinin 10 yıllık riskini tahmin eder. Ancak bu hesaplamalar yaş faktörüne çok ağırlık verdiği için, genç bireylerdeki riski olduğundan daha düşük gösterebilir. Yani bir gencin sigara içiyor olması, kolesterolünün yüksek olması gibi risk faktörleri olsa bile, yaşı genç olduğu için hesaplanan risk skoru düşük çıkabilir. Bu durum bazen gerekli koruyucu tedavilerin (örneğin kolesterol ilacı) başlanmasında gecikmelere yol açabilir. Bu nedenle gençlerde risk değerlendirmesi yapılırken sadece skorlara değil tüm risk faktörlerine, aile öyküsüne ve bazen ek testlere bakmak daha doğru olur.
Genç Yaşta Kalp Krizi Tanısı İçin Hangi Testler Yapılır?
Kalp krizi şüphesiyle acil servise başvuran birinde ilk yapılan ve en önemli testlerden biri elektrokardiyogramdır (EKG). EKG, kalbin elektriksel aktivitesini kaydederek kalp krizi olup olmadığını, varsa kalbin hangi bölgesinin etkilendiğini ve krizin tipini (örneğin ST yükselmeli mi, değil mi) anlamamıza yardımcı olur. İkinci önemli test ise kan testleridir. Kalp kası hasar gördüğünde kana salınan troponin adlı proteinin seviyesi ölçülür. Yüksek duyarlılıklı troponin testleri sayesinde çok küçük hasarlar bile erken dönemde saptanabilir. Bu iki temel test, tanı koymada kritik rol oynar.
Genç Yaşta Kalp Krizinde Anjiyografi Neden Önemlidir?
Koroner anjiyografi, kalp damarlarını detaylı olarak görüntülememizi sağlayan bir yöntemdir. Genellikle kasıktan veya koldan ince bir tüp (kateter) yardımıyla girilerek kalp damarlarına ulaşılır ve özel bir boya maddesi verilerek damarların filmi çekilir. Bu sayede damarlarda darlık veya tıkanıklık olup olmadığı net olarak görülür. Özellikle ST yükselmeli kalp krizlerinde tıkalı damarı hemen açmak (anjiyoplasti/stent) için anjiyografi şarttır. Ayrıca bazen gençlerde görülen damar yırtılması (SCAD) gibi durumların tanısında da yardımcı olabilir.
Genç Yaşta Kalp Krizinde Damar İçi Görüntüleme Gerekli Mi?
Bazen standart anjiyografi, damar duvarındaki sorunu tam olarak göstermeyebilir. Özellikle gençlerde kalp krizinin nedeni her zaman klasik plak yırtılması olmayabilir. Damar duvarında yırtık (SCAD), pıhtı veya plak erozyonu gibi durumları daha net görebilmek için damarın içine çok ince kameralar veya ultrason cihazları (IVUS veya OCT) gönderilerek yapılan damar içi görüntüleme yöntemleri kullanılabilir. Bu yöntemler özellikle anjiyografide belirgin bir darlık saptanmayan (MINOCA) veya SCAD şüphesi olan durumlarda doğru tanıyı koymak ve tedaviyi planlamak açısından çok değerli olabilir.
Genç Yaşta Kalp Krizinin Damar Sertliği Dışında Nedenleri Var Mıdır?
Evet, gençlerde kalp krizlerinin yaklaşık %10-20’si klasik damar sertliğine (ateroskleroz) bağlı olmayan nedenlerden kaynaklanır. Bunların başında Spontan Koroner Arter Diseksiyonu (SCAD) gelir; bu özellikle genç kadınlarda görülen, damar duvarının kendiliğinden yırtılması durumudur. Diğer nedenler arasında koroner arter spazmı (damarın aniden kasılması), koroner emboli (başka yerden gelen pıhtının kalp damarını tıkaması), doğuştan gelen kalp damarı anomalileri, kanın aşırı pıhtılaşmasına yol açan hastalıklar (hiperkoagülabilite) ve bazı iltihaplı romatizmal hastalıklar sayılabilir. Madde kullanımı da bu grupta yer alır.
Genç Yaşta Kalp Krizi Tedavisinde İlk Amaç Nedir?
Genç yaşta kalp krizi tedavisindeki en acil ve öncelikli amaç tıkalı olan kalp damarını mümkün olan en kısa sürede açarak kan akışını yeniden sağlamaktır. Buna reperfüzyon tedavisi diyoruz. Özellikle EKG’de ST yükselmesi olan kalp krizlerinde (STEMI), bu işlem ne kadar erken yapılırsa, kalp kasında oluşacak kalıcı hasar o kadar az olur. “Zaman kastır” prensibi burada geçerlidir. Tıkalı damarı açmak için en sık kullanılan yöntemler anjiyoplasti (balon/stent) veya pıhtı eritici ilaçlardır.
Genç Yaşta Kalp Krizi Tedavisinde Hangi İlaçlar Kullanılır?
Kalp krizi tedavisinde ve sonrasında kullanılan temel ilaç grupları vardır. Bunlar pıhtı oluşumunu engelleyen ilaçlar (Aspirin ve klopidogrel/tikagrelor/prasugrel gibi ikinci bir ilaç), kan sulandırıcılar (genellikle hastanede kullanılır), kalbin iş yükünü azaltan beta-blokerler, tansiyonu düzenleyen ve kalbi koruyan ACE inhibitörleri veya ARB’ler ve kolesterolü düşüren statinlerdir. Statinler, kolesterol seviyesi normal olsa bile damar duvarını koruyucu etkileri nedeniyle tüm kalp krizi hastalarına verilir ve genellikle ömür boyu kullanılır.
Genç Yaşta Kalp Krizi Sonrası İlaç Tedavisi Ne Kadar Sürer?
Genç yaşta kalp krizi geçiren birinin, tekrarlayan kalp sorunlarını önlemek için ilaçlarını düzenli ve genellikle ömür boyu kullanması çok önemlidir. Özellikle Aspirin ve statinler genellikle hayat boyu devam edilir. İkinci pıhtı önleyici ilaç (DAPT’ın parçası) genellikle 1 yıl kullanılır, ancak risk durumuna göre bu süre değişebilir. Beta-blokerler ve ACE inhibitörleri/ARB’ler de sıklıkla uzun süreli, hatta ömür boyu kullanılır. İlaçları doktorun önerdiği şekilde aksatmadan kullanmak, uzun vadeli sağlık için kritik öneme sahiptir.
Genç Yaşta Kalp Krizi Sonrası Hayat Nasıl Devam Eder?
Genç yaşta kalp krizi geçirmek şok edici bir deneyim olsa da doğru tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle dolu ve aktif bir hayata dönmek mümkündür. Ancak bu bazı kalıcı değişiklikler yapmayı gerektirir. Sigarayı kesinlikle bırakmak, sağlıklı ve dengeli beslenmek (Akdeniz diyeti gibi), düzenli egzersiz yapmak, ideal kiloyu korumak, stresi yönetmeyi öğrenmek ve doktorun verdiği ilaçları aksatmadan kullanmak esastır. Düzenli doktor kontrolleri de ihmal edilmemelidir.
Genç Yaşta Kalp Krizi Geçirenlerin Uzun Vadeli Riski Nedir?
Genç yaşta kalp krizi geçirenler, hastaneden çıktıktan sonraki ilk dönemde genellikle yaşlı hastalara göre daha iyi bir iyileşme gösterseler de uzun vadede riskleri devam eder. Kalp krizi geçirmemiş yaşıtlarına göre, ilerleyen yıllarda tekrar kalp krizi geçirme, kalp yetersizliği geliştirme veya başka kalp damar sorunları yaşama riskleri belirgin şekilde daha yüksektir. Bu nedenle ikincil korunma önlemlerine sıkı sıkıya bağlı kalmak çok önemlidir. Bu sadece bir olay yaşayıp bitirmek değil ömür boyu dikkat gerektiren bir durumdur.

Prof. Dr. Mahmut Tuna Katırcıbaşı, 1998’de Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olmuş, kardiyoloji uzmanlığını 2003’te Mersin Üniversitesi’nde tamamlamıştır. Başkent Üniversitesi’nde doçent, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nde profesör olarak görev yapmıştır. Koroner arter hastalığı, hipertansiyon, kalp yetmezliği ve girişimsel kardiyolojide 25 yılı aşkın deneyime sahiptir. 2019’dan beri Adana Özel Medline Hastanesi’nde Kardiyoloji profesörü olarak hizmet vermektedir.
Adana'daki Kliniğimizin Konumu