Sağ ve sol taraflı kalp yetmezliği arasındaki en temel fark, belirtilerin nerede ortaya çıktığıdır. Sol kalp yetmezliği, kanın akciğerlerde birikmesine yol açarak öncelikle nefes darlığı, öksürük gibi solunumsal şikayetlere neden olur. Buna karşılık, sağ kalp yetmezliği ise kanın vücudun genelindeki toplardamarlarda göllenmesine sebep olur; bu durum en çok bacaklarda, ayaklarda ve karında şişlik olarak kendini gösterir. Bu iki farklı belirti tablosu, kalbin sol pompasının vücuda, sağ pompasının ise akciğerlere kan göndermesinden kaynaklanır. Bu nedenle sağ sol kalp yetmezliği durumlarının teşhis ve tedavi süreçleri de birbirinden önemli ölçüde ayrılır.

Kalbimizin Sağ ve Sol Pompaları Arasındaki Görev Farkı Nedir?

Kalbimizin sağ ve sol tarafının neden farklı şekillerde yetmezliğe girdiğini anlamak için, önce onların normaldeki görevlerini bilmemiz gerekir. Vücudumuzda aslında birbiriyle bağlantılı iki farklı kan dolaşımı sistemi bulunur ve her birini kalbin farklı bir tarafı yönetir.

Kalbin sol tarafı, adeta bir basınç motoru gibi çalışır. Akciğerlerde oksijenle doldurulmuş tertemiz kanı alır ve muazzam bir güçle aort damarı aracılığıyla tüm vücuda dağıtır. Beynimiz, organlarımız, kaslarımız ve en uzaktaki parmak ucumuz bile hayatiyetini bu güçlü pompalamaya borçludur. Bu zorlu görevi yerine getirebilmek için sol karıncığın (sol ventrikül) duvarları kalın, kaslı ve çok güçlüdür. Yüksek basınca karşı çalışmaya programlanmıştır.

Kalbin sağ tarafı ise daha mütevazı bir iş yapar. Vücutta kullanılmış, yani oksijenini kaybetmiş kirli kanı toplar ve yeniden temizlenmesi için hemen yanı başındaki akciğerlere gönderir. Akciğerler, kanın rahatça akabildiği, düşük basınçlı bir sistemdir. Bu yüzden sağ karıncığın (sağ ventrikül) duvarları çok daha incedir ve daha az bir güçle çalışır. Onun görevi hacim taşımaktır, basınç yaratmak değil.

İşte bu yapısal ve işlevsel farklılık, iki pompadan biri bozulduğunda neden bambaşka sorunların ortaya çıktığının temelini oluşturur.

Sol Kalp Yetmezliği Vücudu Nasıl Etkiler?

Kalp yetmezliğinin en sık görülen tipi sol kalp yetmezliği’dir. Bu durumda kalbin güçlü motoru olan sol taraf, kanı vücuda etkili bir şekilde pompalayamaz. Bunun sonucunda kan, ileriye gidemediği için geriye doğru, yani akciğerlerde birikmeye başlar. Tıpkı bir otoyolda ileride kaza olduğunda trafiğin geriye doğru sıkışması gibi, kan da akciğer damarlarında göllenir.

Bu göllenme, akciğer damarlarındaki basıncı artırır. Basınç belli bir eşiği aştığında, damarların içindeki sıvının bir kısmı, nefes alıp verdiğimiz hava keseciklerinin (alveollerin) içine sızar. Bu duruma “akciğer ödemi” denir ve sol kalp yetmezliği belirtilerinin ana kaynağı budur.

Sol kalp yetmezliği yaşayan birinin hissedeceği en temel sorunlar akciğerlerdeki bu sıvı birikiminden kaynaklanır. Bu belirtiler genellikle şunlardır:

  • Eforla gelen nefes darlığı
  • Sırtüstü yatınca nefes alamama (ortopne)
  • Gece aniden nefes darlığıyla uyanma (PND)
  • Pembe ve köpüklü balgamla birlikte görülebilen inatçı öksürük
  • Aşırı yorgunluk ve halsizlik

Aynı zamanda vücuda yeterli kan gitmediği için kaslarda ve organlarda oksijen eksikliği hissedilir. Bu da kişinin neden sürekli yorgun ve bitkin olduğunu açıklar.

Sol Kalp Yetmezliği Nedenleri Nelerdir?

Sol kalbin pompalama gücünü bozan veya gevşemesini engelleyen her durum sol kalp yetmezliğine yol açabilir. Bu durumun arkasında yatan en yaygın nedenler vardır:

  • Koroner arter hastalığı
  • Geçirilmiş kalp krizi
  • Kontrolsüz yüksek tansiyon (Hipertansiyon)
  • Aort veya mitral kapak hastalıkları
  • Kalp kası iltihabı (Miyokardit)
  • Genetik kalp kası hastalıkları (Kardiyomiyopatiler)
  • Uzun süreli aşırı alkol tüketimi

Özellikle yıllarca tedavi edilmemiş yüksek tansiyon, kalbin sol tarafını sürekli bir dirence karşı çalışmaya zorlar. Zamanla kalp kası önce kalınlaşır, sonra sertleşir ve gevşeme yeteneğini kaybeder. Bu durum kalbin kasılması normal olsa bile yeterince kanla dolamadığı ve dolayısıyla yine yetmezlik belirtilerinin ortaya çıktığı bir tabloya yol açar. Bu duruma “korunmuş ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetmezliği” veya diyastolik disfonksiyon denir.

Sağ Kalp Yetmezliği Belirtileri Nelerdir?

Sağ kalp yetmezliği ise, kalbin sağ tarafının kanı akciğerlere verimli bir şekilde gönderememesi durumudur. Bu sefer kan, akciğerlere gidemediği için geride, yani tüm vücudun toplardamar sisteminde birikir. Tıpkı bir barajın kapakları kapandığında nehrin geriye doğru taşması gibi, kan da vücudun toplardamarlarında göllenir.

Bu durumun sonuçları akciğerlerde değil vücudun geri kalanında görülür. Belirtiler tamamen sistemik kan göllenmesine bağlıdır.

  • Ayak bilekleri ve bacaklarda şişlik (ödem)
  • Karında sıvı birikmesi (asit)
  • Karın bölgesinde dolgunluk ve şişkinlik hissi
  • Boyun damarlarında belirginleşme
  • Karnın sağ üst tarafında ağrı (karaciğer büyümesine bağlı)
  • İştahsızlık
  • Bulantı
  • Hızlı kilo alımı (vücutta biriken sıvı nedeniyle)

Gördüğünüz gibi, belirti tabloları tamamen farklıdır. Birinde sorun nefes ve akciğerlerken, diğerinde sorun vücuttaki şişlik ve sıvı birikimidir.

İzole Sağ Kalp Yetmezliği Hangi Durumlarda Görülür?

Klinik pratikte sağ kalp yetmezliğinin en sık sebebi, ilerlemiş sol kalp yetmezliğidir. Sol tarafın yarattığı yüksek akciğer basıncı, zamanla sağ tarafı da yorarak bozar. Ancak bazen sol tarafta hiçbir sorun yokken de sağ kalp yetmezliği gelişebilir. Bu duruma “izole sağ kalp yetmezliği” denir.

Bu durumu tetikleyebilecek bazı önemli nedenler şunlardır:

  • KOAH gibi kronik akciğer hastalıkları
  • Kistik fibrozis
  • İdiyopatik pulmoner arteriyel hipertansiyon (sebebi bilinmeyen akciğer yüksek tansiyonu)
  • Akciğere pıhtı atması (Pulmoner emboli)
  • Doğuştan gelen kalp hastalıkları (ASD, VSD gibi)
  • Kalbin sağ tarafını etkileyen kalp krizleri
  • Triküspit veya pulmoner kapak hastalıkları

Bu durumlarda sorun doğrudan akciğer damarlarındaki yüksek basınçtan veya sağ kalbin yapısındaki bir bozukluktan kaynaklanır.

Sağ ve Sol Kalp Yetmezliği Teşhisi Nasıl Konur?

Doğru tanı, hastanın öyküsü, fizik muayene ve modern tanı yöntemlerinin bir araya getirilmesiyle konur. Hastanın anlattığı şikayetler (nefes darlığı mı, bacaklarda şişlik mi?) bize ilk ipucunu verir. Fizik muayenede ise akciğerleri dinleyerek veya boyun damarlarını kontrol ederek şüphelerimizi güçlendiririz.

Kesin tanı ve ayrım için en değerli yardımcımız ise ekokardiyografi, yani kalp ultrasonudur. Bu ağrısız ve zararsız test sayesinde kalbin yapısını ve fonksiyonlarını detaylıca görebiliriz. Ekokardiyografi ile değerlendirdiğimiz bazı kilit noktalar bulunur:

Sol Kalp Değerlendirmesi:

  • Ejeksiyon Fraksiyonu (EF)
  • Sol karıncık boyutları ve duvar kalınlıkları
  • Bölgesel duvar hareketleri (kalp krizine bağlı hasarı gösterir)
  • Gevşeme fonksiyonları (E/e’ oranı)
  • Sol kulakçık hacmi

Sağ Kalp Değerlendirmesi:

  • Sağ karıncık boyutları
  • Sağ karıncık duvar kalınlığı
  • TAPSE (kasılma fonksiyonunu gösteren bir ölçüm)
  • FAC (alan değişim yüzdesi)
  • Pulmoner arter basıncı (akciğer tansiyonu tahmini)

Bu ölçümler sayesinde yetmezliğin hangi tarafta olduğunu, şiddetini ve muhtemel nedenini net bir şekilde ortaya koyabiliriz.

Sol Ventrikül Diyastolik Disfonksiyonu Tedavisi Nasıl Yapılır ve Diğer Yaklaşımlar Nelerdir?

Sağ sol kalp yetmezliği tedavisi, altta yatan nedene ve yetmezliğin hangi tarafta olduğuna göre tamamen farklılaşır.

Sol kalp yetmezliğinin tedavisinde, özellikle kalbin kasılma gücünün azaldığı durumlarda (HFrEF), son yıllarda büyük bir devrim yaşanmıştır. Artık “dört temel direk” olarak adlandırdığımız ilaç grupları, tedavinin temelini oluşturur. Bu ilaçlar sadece belirtileri hafifletmekle kalmaz, aynı zamanda hastalığın ilerlemesini durdurur ve yaşam süresini uzatır. Kalbin gevşeme fonksiyonunun bozulduğu (diyastolik) yetmezlikte ise, yani sol ventrikül diyastolik disfonksiyonu tedavisi söz konusu olduğunda, yaklaşım biraz daha farklıdır. Burada ana hedef, altta yatan nedenleri kontrol etmektir. Yüksek tansiyonun sıkı kontrolü, kilo verilmesi ve ritim bozukluklarının tedavisi önceliklidir. Ayrıca vücuttaki fazla sıvıyı atmak için idrar söktürücüler kullanılır.

Sağ kalp yetmezliği tedavisi ise daha çok bir denge yönetimidir. Burada belirli bir “sihirli hap” yoktur. Tedavi üç temel prensibe dayanır.

  • Vücuttaki fazla sıvıyı dikkatlice boşaltmak
  • Sağ kalbin önündeki basıncı (akciğer basıncını) düşürmek
  • Gerektiğinde kalbin kasılma gücünü damar yoluyla verilen ilaçlarla desteklemek

Buradaki amaç altta yatan sorunu çözmektir. Eğer sebep KOAH ise, akciğer hastalığının tedavisi önceliklidir. Eğer sebep sol kalp yetmezliği ise, sol tarafın tedavisini optimize etmek sağ tarafı da rahatlatacaktır.

Sağ Sol Kalp Yetmezliği Gelişiminde Prognoz Nasıl Değişir?

Kalp yetmezliği genel olarak ciddi bir durumdur, ancak prognoz yani hastalığın gelecekteki seyri, birçok faktöre bağlıdır. Sol kalp yetmezliği olan bir hastada, tedaviye iyi yanıt alındığı sürece uzun yıllar boyunca stabil bir yaşam sürdürülebilir.

Ancak bir hastada, özellikle de sol kalp yetmezliğine ikincil olarak sağ kalp yetmezliği gelişmesi, genellikle hastalığın daha ileri bir evreye geçtiğinin habercisidir. Vücutta sıvı birikiminin başlaması, bacakların şişmesi, karında asit oluşması gibi sağ yetmezlik belirtileri, genellikle daha kötü bir prognozun işaretidir. Bu durum kalbin genel olarak daha yorgun ve tükenmiş olduğunu gösterir.

Bu nedenle kalp yetmezliği takibinde sağ kalbin durumunu yakından izlemek çok önemlidir. Sağ kalp fonksiyonlarının bozulmaya başlaması, tedavi stratejilerini yeniden gözden geçirmemizi ve belki de kalp nakli veya yapay kalp destek cihazları gibi daha ileri tedavi seçeneklerini düşünmemizi gerektiren bir alarm sinyalidir. Unutulmamalıdır ki kalbin sağ tarafının sağlığı, genel kalp sağlığının ve yaşam beklentisinin en önemli belirleyicilerinden biridir.

Bu yazımıza puan verin
[Toplam: 0 Ortalama: 0]

Adana'daki Kliniğimizin Konumu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir