Kalp krizi tedavisi, hastanın durumuna göre acil müdahale ve medikal tedavi yöntemlerini içerir. Adana’da kardiyoloji alanında uzman hekimler, damar açma işlemleri ve yoğun bakım desteği ile hastanın hayati fonksiyonlarını hızlıca stabilize eder.

Acil kalp krizi yönetimi, öncelikle hastanın tıkalı koroner damarının açılması ve kan akışının yeniden sağlanmasıyla başlar. Bu amaçla anjiyoplasti, stent takılması ve pıhtı çözücü ilaçlar kullanılır. Tedavi süresi, olayın ciddiyetine göre değişkenlik gösterir.

Kalp krizi sonrası rehabilitasyon, hastanın yaşam kalitesini artırmak ve tekrar riskini azaltmak için planlanır. Düzenli egzersiz, dengeli beslenme ve ilaç tedavisi, kardiyolog gözetiminde uygulanır. Bu süreç, kalp kasının yeniden güçlenmesini destekler.

Koruyucu kardiyoloji uygulamaları, kalp krizi riskini en aza indirmek için önemlidir. Sigaranın bırakılması, tansiyon ve kolesterolün kontrol altında tutulması, stres yönetimi ve düzenli kontroller, uzun vadeli kalp sağlığını korur.

Group 139117 1 Kalp Krizi Tedavisi

Prof. Dr. Tuna Katırcıbaşı

Prof. Dr. Tuna Katırcıbaşı Adana’da kalp ve damar hastalıkları alanında çalışmaktadır.

Adana Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Tuna Katırcıbaşı halen Adana Medline Hastanesinde çalışmaktadır. Çalıştığı kurum koroner yoğun bakım, koroner angiografi, sanal angiografi, ekokardiyografi, transözefagial ekokardiyografi, 24 saat ritm holter, tansiyon holter gibi tetkikleri yapabilme imkanına sahiptir. 

Hakkımda İletişim

Kalp Krizi Nedir?

Kalp krizi, kalbin besin ve oksijen almasını sağlayan damarların birinde tıkanma sonucu oluşan bir durumdur. Bu tıkanma, damar duvarında bir plak oluşumu sonucu meydana gelir. Plak, kolesterol, yağ ve diğer maddelerin birikmesiyle oluşur ve zamanla büyüyebilir. Eğer plak tamamen tıkanırsa, o bölgede kalp kasının beslenememesi sonucu kalp krizi meydana gelir. Bu durum, kalbin işlev bozukluğuna ve hatta ölüme neden olabilir.

Kalp krizi belirtileri arasında ani ve sancılı göğüs ağrısı, nefes darlığı, terleme, bayılma ve huzursuzluk yer alır. Önleyici tedbirler arasında sigara içmemek, düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı bir diyet ve aşırı kilo vermek yer alır. Teşhis ve tedavi için doktorlar genellikle kalp krizi riskini değerlendirmek için EKG, kan testleri ve kalp filmleri gibi testleri kullanırlar.

Kalp Krizi Kimlerde Görülür?

Kalp krizi, her yaşta görülebilir ancak genellikle yaşlılar ve erkeklerde daha yaygındır. Ayrıca, aşağıdaki risk faktörleri olan kişilerde daha yüksek olasılıkla görülür:

  • Yüksek kolesterol: LDL (“kötü” kolesterol) seviyelerinin yüksek olması kalp krizi riskini arttırır.
  • Yüksek tansiyon: Kan basıncının yüksek olması damarların zarar görme riskini arttırır.
  • Sigara içmek: Sigara içmek, damarları tıkar ve kalp krizi riskini arttırır.
  • Şişmanlık: Aşırı kilo veya obezite, kalp krizi riskini arttırır.
  • Diyabet: Şeker hastalığı olan kişilerde damarların zarar görme riski daha yüksektir.
  • Ailede kalp hastalığı: Ebeveynlerinde ya da kardeşlerinde kalp hastalığı olan kişilerde kalp krizi riski daha yüksektir.
  • Yaş: Yaşlandıkça kalp krizi riski artar.

Ancak, kalp krizi riski olan kişilerde bile önleyici tedbirler alınması ile kalp krizi oluşma riski azaltılabilir.

Detaylı bilgi ve randevu için iletişime geçin!

Kalp Krizi Belirtileri

Kalp Krizi belirtilerinden biri olan sancili gogus agrisi belirtileri gosteren erkek Kalp Krizi Tedavisi

Kalp krizi belirtileri arasında şunlar yer alır:

  • Ani ve sancılı göğüs ağrısı: Bu ağrı genellikle göğsün ortasında veya sol tarafında hissedilir, sıktırıcı ya da yanma şeklinde olabilir. Ağrının boyutu ve şiddeti kişiden kişiye farklılık gösterir.
  • Nefes darlığı: Kalp krizi sırasında sol ventrikülün işlev bozukluğu sonucu nefes almakta zorluk çekilir.
  • Terleme: Kalp krizi sırasında vücut ısısı yükselir ve terleme artar.
  • Bayılma: Kalp krizi sonucu sol ventrikülde yetersiz pompalama, dolayısıyla beyin için yeterli kan akımının sağlanamamasına neden olabilir ve bayılma meydana gelebilir.
  • Huzursuzluk: Kalp krizi sırasında kişide genel olarak endişe, panik ve huzursuzluk hissi oluşabilir.
  • Diğer belirtiler: Kalp krizi belirtileri arasında, özellikle kadınlarda, göğüs ağrısı yerine sırt, boyun, çene, kol veya göğüs bölgesinde ağrı, bulantı, kusma gibi belirtiler de görülebilir.

Stres kalp krizine sebep olur mu?

Stres kalp krizine sebep olur mu konusu ele alındığında stresin kalp krizini tetikleyebileceği bilinmelidir. Stres, vücudun fizyolojik ve psikolojik tepkilerini tetikleyen bir durumdur. Stres, kalp krizi riskini artırabilir. Yüksek stres seviyeleri, kan basıncını artırarak kalp hastalığı riskini artırabilir ayrıca stres, kan pıhtılaşmasını artırarak damar tıkanıklığına yol açabilir.

Stresli durumlarda, vücut daha fazla adrenalin ve kortizol salgılar. Bu hormonlar, kalp atış hızını artırır ve kan basıncını yükseltir. Stres kalp krizi tetikleyici faktörler arasında olduğundan kalp krizi riskini azaltmak için stres yönetimi teknikleri kullanılabilir. Bunlar arasında egzersiz, yoga, meditasyon, solunum teknikleri ve danışmanlık hizmetleri gibi yöntemler yer alabilir. Kalp krizi tedavisi için ise kalp krizi tedavisi doktoru, ilaçlar ve gerekirse invaziv yani anjiyografi, stent veya bypass ameliyatı gibi yöntemleri önerebilir.

Sıkça Sorulan Sorular

Kalp krizi geçirirken ilk müdahalede ne yapılmalıdır?

Kalp krizi şüphesi olan bir kişiye hemen acil servisleri (112) arayın. Yardım gelene kadar kişiyi sakin tutun ve rahat bir pozisyonda, dizleri bükülü şekilde oturur halde, başı ve omuzları desteklenmiş şekilde tutun. Sıkı giysilerini gevşetin, böylece rahatça nefes almasını sağlarsınız. Kişi bilinçliyse ve alerjisi yoksa 300 mg’lık bir aspirin çiğnemesini önerin, çünkü bu kanı sulandırmaya yardımcı olabilir. Eğer kalp ilacı varsa, almasına yardımcı olun. Durumunu dikkatle izleyin, eğer kişi tepki vermez ve nefes almazsa hemen CPR (yaşam desteği) uygulayın. Hızlı müdahale, hayatta kalma şansını büyük ölçüde artırabilir.

Anjiyoplasti işlemi kalp krizinden sonra ne zaman yapılır?

Angiyoplasti, yani perkütan koroner girişim (PKG), kalp krizi sonrasında zamanında yapıldığında en etkili tedavi yöntemidir. ST-elevasyonlu miyokard enfarktüsü (STEMI) durumunda, ilk tıbbi temas sonrası 90 dakika içinde anjiyoplasti yapılması önerilir. Her 30 dakikalık gecikme, 1 yıl içinde ölüm oranını %7.5 artırır. Non-ST-elevasyonlu akut koroner sendromlarda (NSTE-ACS) ise, Avrupa Kardiyoloji Derneği, çok yüksek riskli hastalarda 2 saat içinde, yüksek riskli hastalarda 24 saat içinde, orta riskli hastalarda ise 72 saat içinde invaziv strateji uygulanmasını tavsiye eder. Bu süreler aşıldığında, mortalite ve nüks eden miyokard enfarktüsü oranları artar.

Kalp krizinden sonra yaşam tarzında hangi değişiklikler yapılmalıdır?

Kalp krizi sonrası sağlıklı bir yaşam sürmek için sigara içmeyi bırakmak, çünkü sigara içmek kalp krizi sonrası ölüm oranlarını artırmaktadır. Haftada en az 150 dakika orta düzeyde fiziksel aktivite yapmak kalp sağlığını iyileştirir. Sağlıklı bir kiloyu korumak, obezite kalp krizi riskini artırdığı için önemlidir. Sebze, meyve, tam tahıllar, yağsız proteinler ve düşük yağlı süt ürünleri içeren, doymuş yağ, trans yağ, sodyum ve eklenmiş şekerleri sınırlayan kalp dostu bir diyet önerilir. Stres yönetimi, meditasyon, derin nefes alma teknikleri veya psikolojik danışmanlık gibi yöntemlerle kalp hastalığı riski azaltılabilir. Alkol tüketimi sınırlanmalı ve yeterli uyku alınmalıdır. İlaç tedavisine uyum sağlamak ve düzenli doktor kontrollerine gitmek, kalp krizi sonrası bakımın önemli bir parçasıdır.

Kalp krizinden sonra rehabilitasyon süreci nasıl planlanır?

Kalp krizi sonrası rehabilitasyon, egzersiz eğitimi, kalp dostu yaşam tarzı eğitimi ve stres azaltma danışmanlığını içeren yapılandırılmış bir programdır. Rehabilitasyona katılım, ölüm ve tekrar kalp krizi riskini önemli ölçüde azaltır; 36 seansa katılan bireylerin ölüm riski %47, kalp krizi riski ise %31 oranında azalır. Ancak bu yararlara rağmen, uygun hastaların yalnızca %19-34’ü rehabilitasyon programlarına katılmaktadır. Katılımın önündeki engeller arasında sevk eksiklikleri, sınırlı farkındalık, lojistik zorluklar ve sosyoekonomik faktörler bulunmaktadır. Kadınlar, azınlıklar, yaşlılar ve düşük gelirli bireyler genellikle daha az sevk edilmektedir ve daha az rehabilitasyon programını tamamlamaktadır. Katılımı artırmak için otomatik sevk sistemleri, kişiselleştirilmiş programlar ve sosyoekonomik engellerin aşılması gereklidir. Ayrıca COVID-19 pandemisi ile ev tabanlı ve tele-sağlık rehabilitasyon modelleri daha erişilebilir hale gelmiştir. Genel olarak, kapsamlı rehabilitasyon katılımı, ölüm oranlarını azaltmada, hastaneye tekrar yatışları önlemede ve kalp krizi geçiren bireylerin yaşam kalitesini artırmada çok önemlidir.

Kalp krizinden korunmak için alınabilecek önlemler nelerdir?

Kalp krizi geçirme riskini azaltmak için sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek çok önemlidir: Düzenli fiziksel aktivite yapmak, doymuş yağlar ve sodyumdan düşük dengeli bir diyet uygulamak, sigara içmemek ve alkol tüketimini sınırlamak gerekir. Yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve diyabet gibi risk faktörlerini yönetmek çok önemlidir çünkü bu durumlar kalp krizi riskini ciddi şekilde artırır. Ayrıca sağlıklı bir kiloyu korumak, kaliteli uyku almak ve stresi etkili bir şekilde yönetmek de kardiyovasküler sağlık için faydalıdır. Bu önleyici tedbirlerin uygulanması, kalp krizi geçirme olasılığını önemli ölçüde azaltabilir.

Bu yazımıza puan verin
[Toplam: 0 Ortalama: 0]

Adana'daki Kliniğimizin Konumu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir