Çatal lezyonlu koroner arter hastalarında girişimsel tedavi, damardaki iki farklı dalın kesişim bölgesinde tıkanıklık veya daralmanın giderilmesini hedefler. Bu tür vakalar, deneyimli kardiyologlar tarafından özel tekniklerle tedavi edilir.
Gelişmiş anjiyoplasti teknikleri, çatal lezyonlarda damar yapısını koruyarak kan akışını optimize eder. Stent yerleştirme işlemi, damar dallarının her iki yönünde de kanın rahatça ilerlemesini sağlar. Bu işlem, özel kateter ve kılavuz tel desteği ile yapılır.
Tedavi planı, hastanın damar anatomisi, lezyonun konumu ve genel sağlık durumu dikkate alınarak belirlenir. İlaç kaplı stentler, restenoz riskini azaltarak uzun süreli damar açıklığını korur.
Takip sürecinde, hastaya kan sulandırıcı ilaçlar ve yaşam tarzı değişiklikleri önerilir. Düzenli kardiyoloji kontrolleri, stentin işlevselliğini ve damar sağlığını izlemek açısından kritik öneme sahiptir.
Prof. Dr. Tuna Katırcıbaşı Prof. Dr. Tuna Katırcıbaşı Adana’da kalp ve damar hastalıkları alanında çalışmaktadır. Adana Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Tuna Katırcıbaşı halen Adana Medline Hastanesinde çalışmaktadır. Çalıştığı kurum koroner yoğun bakım, koroner angiografi, sanal angiografi, ekokardiyografi, transözefagial ekokardiyografi, 24 saat ritm holter, tansiyon holter gibi tetkikleri yapabilme imkanına sahiptir.
Çatal Lezyonlu Koroner Arter Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Çatal lezyonlu koroner arter hastalığının belirtileri, genellikle kalp ağrısı (angina) ile başlar. Angina, genellikle göğüste veya kolların arkasında oluşan bir ağrıdır ve fiziksel aktivite, stres veya yeme sonrası oluşabilir. Ayrıca belirtileri arasında kalp atış hızının hızlandığı, nefes darlığı, üşüme, terleme, bulantı veya kusma gibi semptomlar da olabilir. Bu belirtiler genellikle geçicidir ve istirahat ile düzelir. Ancak, eğer belirtiler sık veya şiddetli ise veya dinlemekle düzelmiyorsa, bu ciddi bir sağlık sorunu olarak değerlendirilmelidir.
Çatal Lezyonlu Koroner Arter Hastalığı Kimlerde Görülür?
Çatal lezyonlu koroner arter terimi, koroner arterlerde yerleşmiş olan ve genellikle kalp kasına giden kan akımını engellediği için kalp krizi riskini artıran bir tür plak olarak tanımlanır. Bu tür bir lezyon genellikle yaşlı erkeklerde daha yaygın olarak görülür ve sigara içimi, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, diyabet ve hareketsiz bir yaşam tarzı gibi faktörlerle ilişkilidir.
Çatal Lezyonlu Koroner Arter Hastalığı Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
Çatal lezyonlu koroner arter tedavi seçenekleri arasında şunlar bulunur;
- Medikal tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri: Çatal lezyonlu koroner arter tedavisinde ilk olarak, risk faktörlerini azaltmak için medikal tedavi uygulanır. Bu, yüksek tansiyon ve kolesterol düzeylerini düşürmek için ilaçlar, diyabeti kontrol etmek için insülin veya diyabet ilaçları, sigara içmeyi bırakmak için destekleyici tedavi veya doktor tarafından önerilen diğer tedaviler gibi olabilir.
- Girişimsel Tedavi: Eğer medikal tedavi yeterli değilse veya kalp krizi riski yüksekse, cerrahi tedavi seçenekleri arasında koroner bypass cerrahisi veya perkütan koroner girişim (PCI) gibi yöntemler kullanılabilir. Perkütan koroner girişim: Bu tedavi yöntemi, plak oluşumunu engellemek için koroner arterlere stent yerleştirilir. Stent, arteri genişletir ve kan akımını sağlar. Günümüzde her türlü çatal lezyona girişim yapılabilmektedir. Eskiden tüm çatal lezyonlu hastalara bypass tedavisi uygulanırken gelişen teknoloji artan hekim deneyimleri, yeni tanımlanan tekniklerle artık son 10 yıldır bende bu tür hastalarım için daha konforlu olduğu için stentle tedavi yöntemini kullanmaktayım.
Medikal tedavi veya girişimsel tedavi seçenekleri arasında doktorunuz sizin için en uygun olanı seçecektir.
Koroner Arter Hastalığı Tedavisinde Kullanılan İlaçlar
Koroner arter hastalığı (KAH) tedavisinde kullanılan ilaçlar, hastalığın türüne, hastanın yaşına, cinsiyetine ve diğer sağlık durumlarına bağlı olarak değişebilir. KAH tedavisinde kullanılan ilaçlar, genellikle aşağıdaki sınıflara ayrılır:
- Antiplatelet İlaçlar: KAH tedavisinde kullanılan en yaygın ilaçlardan biri antiplatelet ilaçlardır. Bu ilaçlar, kan pıhtılaşmasını önleyerek kalp krizi veya inme riskini azaltır. En sık kullanılan antiplatelet ilaçlar arasında asetilsalisilik asit (aspirin), klopidogrel, prasugrel ve tikagrelor yer alır.
- Beta Blokerler: Beta blokerler, kalp atış hızını ve kan basıncını düşürerek kalbin oksijen ihtiyacını azaltır. Bu ilaçlar, kalp krizi riskini azaltarak KAH tedavisinde de kullanılır. En sık kullanılan beta blokerler arasında metoprolol, propranolol ve atenolol yer alır.
- Statinler: Statinler, LDL kolesterolün düşürülmesine yardımcı olan ilaçlardır. LDL kolesterol, kan damarlarında plak birikimine neden olabilir ve kalp krizi riskini artırabilir. Statinler, LDL kolesterol düzeylerini düşürerek kalp krizi riskini azaltır. En sık kullanılan statinler arasında atorvastatin, rosuvastatin ve simvastatin yer alır.
- ACE İnhibitörleri: ACE inhibitörleri, yüksek tansiyonu tedavi etmek için kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçlar aynı zamanda kalp krizi riskini azaltır ve KAH tedavisinde de kullanılır. En sık kullanılan ACE inhibitörleri arasında lisinopril, enalapril ve ramipril yer alır.
- Angiotensin II Reseptör Blokerleri: Angiotensin II reseptör blokerleri, ACE inhibitörleri gibi yüksek tansiyonu tedavi etmek için kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçlar da kalp krizi riskini azaltır ve KAH tedavisinde de kullanılır. En sık kullanılan angiotensin II reseptör blokerleri arasında losartan, valsartan ve candesartan yer alır.
Tedavi sonrası ve İzlemde Nelere Dikkat Etmek Gerekir?
Çatal lezyonlu koroner arter tedavisinde dikkat edilmesi gereken bazı noktalar şunlardır:
- Risk faktörlerini azaltmak: Risk faktörleri arasında yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, diyabet, sigara içimi ve hareketsiz bir yaşam tarzı gibi faktörler vardır. Bu nedenle, bu faktörleri azaltmak için medikal tedavi veya doktorunuz tarafından önerilen diğer tedaviler kullanmalısınız.
- Medikal tedaviye uymak: Doktorunuz tarafından verilen ilaçları düzenli olarak kullanmalı ve doktorunuzla iletişimde kalmak için randevularınızı kaçırmamalısınız.
- Sağlıklı bir diyet: Çatal lezyonlu koroner arter tedavisinde, sağlıklı ve dengeli bir diyet önemlidir. Bu nedenle, yüksek miktarda yağ, sodyum ve kolesterol içeren gıdalardan kaçınmalısınız.
- Fiziksel aktivite: Düzenli olarak egzersiz yapmak, kalp sağlığınızı korumanıza ve risk faktörlerini azaltmanıza yardımcı olur. Doktorunuz size uygun bir egzersiz programı önerebilir.
- Stres yönetimi: Çatal lezyonlu koroner arter tedavisinde, stres yönetimi önemlidir. Bu nedenle, meditasyon, yoga, gevşeme teknikleri gibi yöntemleri deneyebilirsiniz.
- Sigara içmemek: Sigara içmek koroner arter hastalığının en önemli risk faktörlerinden biridir. Bu nedenle sigarayı bırakmanız önemlidir.
- İzlem: Tedavi sürecinde doktorunuz tarafından belirlenen takip programına uymak önemlidir. Bu, doktorunuzun tedavinizin etkili olduğunu veya gerekli değişiklikler yapabileceğini görmek için önemlidir.
Koroner arter hastalığı tedavi edilmezse ne olur?
Koroner arter hastalığı tedavi edilmediğinde ne olur sorusu söz konusu olduğunda, koroner arter hastalığı ilerleyebilir ve ciddi sonuçlara yol açabilir. Çatal lezyonlu Koroner arter hastalığı hastalarında, lezyonun yerine ve şiddetine bağlı olarak tedavi yöntemi belirlenir. Koroner arter hastalığı tedavi edilmezse, kalp krizi, kalp yetmezliği, kalp ritim bozuklukları gibi ciddi komplikasyonlar gelişebilir ve hatta ölüme neden olabilir.
Koroner arter hastaları, risk faktörlerini kontrol etmeli, düzenli olarak egzersiz yapmalı, sağlıklı bir diyet uygulamalı ve ilaçlarını düzenli olarak kullanmalıdır. Koroner arter hastalığı teşhisi konulduğunda kardiyologlar, uygun tedavi planını belirleyerek hastanın yaşam kalitesini artırmak için çaba gösterirler. Özetle çatal lezyonlu koroner arter hastalarına uzman doktorlarca tedavi girişimi planlı ve nitelikli bir şekilde uygulanmalıdır.
Sıkça Sorulan Sorular
Çatal lezyonlar için stent uygulaması nasıl planlanır?
Çatal lezyonlu koroner arter hastalarında stentleme genellikle ana damarın stentlenmesi ve yalnızca yan dalda belirgin rezidü stenoz veya akım bozukluğu olması durumunda yan dal stentlemesinin yapıldığı “provisional” tek stent stratejisiyle planlanır. Çalışmalar, provisional stentlemenin rutin çift stent tekniklerine kıyasla daha düşük ölüm oranlarıyla sonuçlandığını göstermektedir. Ancak özellikle uzun yan dal tutulumu olan karmaşık çatal lezyonlarında, çift stent tekniklerinden biri olan “double-kissing crush” gibi stratejiler, daha düşük majör kardiyak olay oranlarıyla daha iyi sonuçlar sağlamaktadır. Bu nedenle, provisional veya çift stent teknikleri arasındaki seçim, lezyonun karmaşıklığı ve hastaya özgü faktörlere göre bireyselleştirilmelidir.
Bu tür lezyonlar için kullanılan stentler diğerlerinden farklı mıdır?
Çatal lezyonları için kullanılan stentler genellikle standart ilaç salınımlı stentlerdir; Ancak çatal anatomisini hedef alacak şekilde özel teknikler kullanılır. Genellikle ana damar ilk olarak stentlenir ve yan dalın stentlenmesi gerektiğinde eklenir. Daha karmaşık çatal lezyonlarında, optimal sonuçlar için çift stent teknikleri, örneğin double-kissing (DK) crush veya culotte stentleme gibi yöntemler uygulanır.
Çatal lezyon tedavisinde başarı oranını etkileyen faktörler nelerdir?
Çatal lezyonlarının tedavisinin başarısı, lezyonun anatomik özellikleri, kullanılan teknikler ve hasta faktörleri gibi çeşitli etmenlere bağlıdır. Çatal lezyonları, koroner lezyonların %15–20’sini oluşturur ve bu lezyonların tedavisi, non-bifurkasyon lezyonlara kıyasla daha düşük işlem başarısı ve daha yüksek komplikasyon oranlarıyla ilişkilidir. Lezyonun karmaşıklığı, yan dalın çapı, bifurkasyon açısı ve damar çapı gibi anatomik faktörler, tedavi stratejisinin seçimini ve başarısını etkiler. Örneğin küçük yan dal çapı (<2 mm) olan hastalarda tek stentleme stratejisi genellikle yeterli olurken, büyük yan dal çapı (>2 mm) ve karmaşık bifurkasyon açılarında çift stentleme teknikleri tercih edilebilir. Ayrıca hastanın genel sağlık durumu, komorbiditeleri ve tedaviye uyumu da tedavi başarısını etkileyen önemli faktörlerdir.
Bu tür girişimlerin ardından iyileşme süresi ne kadardır?
Çatal lezyonlarına yönelik koroner arter girişimi sonrası iyileşme süresi, hastanın genel durumu ve yapılan prosedürün türüne göre değişiklik gösterir. Genellikle hastalar işlemden birkaç gün ile bir hafta içinde normal aktivitelerine dönebilirler. Ancak tam iyileşme, damar bölgesinin iyileşmesi ve verilen ilaçların etkisiyle birkaç hafta sürebilir. İyileşme sürecini takip etmek ve doktorunuzun tavsiyelerine uymak önemlidir.
Çatal lezyonlar ilerleyen dönemlerde tekrar sorun yaratabilir mi?
Çatal lezyonları, koroner arterlerin dalma noktalarındaki lezyonlardır ve perkütan koroner girişimleri (PCI) yapılan hastaların yaklaşık %15-20’sinde görülür. Bu lezyonlar, non-bifurkasyon lezyonlarına göre daha yüksek işlem komplikasyonları, restenoz ve olumsuz klinik sonuçlarla ilişkilidir. Provizyonel stent yerleştirme tekniği, ana damar içinde tek bir stent kullanılarak yaygın şekilde uygulanırken, iki stent tekniği daha karmaşık vakalar için tercih edilmektedir. Stent teknolojileri ve ilaç salınımlı stentlerdeki gelişmelere rağmen, çatal lezyonları hala zorlu bir durum oluşturmaktadır ve gelecekte komplikasyon riski devam etmektedir.

Prof. Dr. Mahmut Tuna Katırcıbaşı, 1998’de Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olmuş, kardiyoloji uzmanlığını 2003’te Mersin Üniversitesi’nde tamamlamıştır. Başkent Üniversitesi’nde doçent, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nde profesör olarak görev yapmıştır. Koroner arter hastalığı, hipertansiyon, kalp yetmezliği ve girişimsel kardiyolojide 25 yılı aşkın deneyime sahiptir. 2019’dan beri Adana Özel Medline Hastanesi’nde Kardiyoloji profesörü olarak hizmet vermektedir.
Adana'daki Kliniğimizin Konumu