Hipertansiyon hastalarında dengeli beslenme, tedavinin temel unsurlarındandır. Tuz kısıtlaması, taze sebze-meyve tüketimi ve sağlıklı yağların tercih edilmesi önerilir.
Potasyum, magnezyum ve liften zengin besinler, kan basıncının düzenlenmesine yardımcı olur. Muz, avokado ve yeşil yapraklı sebzeler bu açıdan faydalıdır.
Kırmızı et tüketiminin sınırlandırılması ve doymuş yağların azaltılması, damar sağlığını korur. Balık ve zeytinyağı, sağlıklı yağ kaynaklarıdır.
Düzenli öğün düzeni ve porsiyon kontrolü, kilo yönetimine katkı sağlayarak hipertansiyon riskini düşürür.
Sodyum, Tansiyonu Nasıl Etkiler?
Sodyum kan basıncını yönetiminde kritik bir faktördür. Vücutta yüksek sodyum seviyeleri daha fazla sıvı tutulmasına neden olur ve bu da kan damarlarında artan bir baskı yaratır. Sonuç olarak kan basıncı yükselir. Özellikle tuz hassasiyeti olan bireylerde sınırlı sodyum alımı bile tansiyonu belirgin şekilde artırabilir. Uzun vadede yüksek sodyum tüketimi damarların sertleşmesine ve daralmasına yol açar; bu durum kalıcı hipertansiyona sebep olur. Kalp hastalığı felç ve böbrek hasarının artan riskleri ile ilişkilendirilir.
Amerikan Kalp Derneği hipertansiyon hastalarının günlük sodyum alımını 5 miligram ile sınırlamalarını önerir. Bu miktar hastalığın yönetiminde belirgin bir iyileşme sağlayabilir. Sodyum alımını azaltmanın yolları arasında yüksek sodyum içeren yiyeceklerden kaçınmak yer alır. Yüksek sodyum içeren yiyecekler şunlardır:
- İşlenmiş etler; pastırma, sosis, sosisli sandviç gibi.
- Konserve çorbalar ve sebzeler, eğer düşük sodyumlu olarak etiketlenmemişse.
- Atıştırmalık yiyecekler; patates cipsi, kraker gibi.
- Peynir ve çeşniler; soya sosu, ketçap gibi.
- Dondurulmuş yemekler ve diğer hazır yemekler.
DASH Diyeti Nedir ve Hipertansiyona Nasıl Yardımcı Olur?
DASH diyeti hipertansiyonu olan bireyler için önerilen bilimsel olarak desteklenmiş bir beslenme yaklaşımıdır. Bu diyet kan basıncını etkili bir şekilde düşürmeyi amaçlar. Kalp sağlığını korumak ve kan basıncını kontrol altına almak için tasarlanmıştır. Özellikle yüksek tansiyonla mücadele edenler için hayati öneme sahiptir.
DASH diyetinin başlıca özellikleri şunlardır:
- Yüksek miktarda meyve ve sebze tüketimi
- Tam tahıl ve az yağlı süt ürünleri kullanımı
- Potasyum, magnezyum, kalsiyum ve lif bakımından zengin gıdaların tercihi
Bu beslenme planı ayrıca sınırlı doymuş yağ, kolesterol ve düşük sodyum içeriği ile dikkat çeker. Diyetin temel yapıtaşları arasında sağlıklı protein kaynakları yer alır:
- Balık
- Kümes hayvanları
- Baklagiller
DASH diyeti, kırmızı et, tatlılar ve şekerli içeceklerin tüketimini kısıtlar. Bu kısıtlamalar, hipertansiyonla savaşan kişiler için önemli faydalar sunar. Özellikle kalp ve damar sağlığını desteklerken genel vücut sağlığının iyileştirilmesine katkıda bulunur.
Potasyum, Magnezyum ve Kalsiyum Neden Tansiyon İçin Önemlidir?
Hipertansiyon günümüzde yaygın bir sağlık sorunudur ve beslenme alışkanlıkları bu durumu yönetiminde kritik bir rol oynar. Özellikle potasyum, magnezyum ve kalsiyum içeren gıdalar tansiyon kontrolünde önemlidir. Potasyum vücutta sodyum dengesini sağlamakla kalmaz aynı zamanda kan basıncını düzenlemek için de hayati öneme sahiptir. Bu mineral sodyumun idrar yoluyla atılmasını hızlandırır ve böylece sıvı tutulumunu azaltır. Kan damarlarının gevşemesine yardımcı olarak kan akışını artırır ve kardiyovasküler sisteme olan yükü hafifletir.
Potasyum açısından zengin gıdalar:
- Muz
- Ispanak
- Tatlı patates
- Avokado
- Kuru kayısı
Magnezyum ise kan damarlarının gevşemesine katkıda bulunur ve damar tonusunu düzenleyerek kan basıncını normal seviyelerde tutar. Ayrıca kas ve sinir fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde sürdürülmesine destek olur.
Magnezyum açısından zengin gıdalar:
- Kuruyemişler (badem, kaju fıstığı)
- Tohumlar (kabak çekirdeği, chia tohumu)
- Yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, kara lahana)
- Kepekli tahıllar
- Baklagiller
Son olarak kalsiyum kan damarlarının uygun şekilde kasılmasını ve gevşemesini sağlayarak kan basıncının düzenlenmesine yardımcı olur. Kalp kasının kasılmasında da önemli bir rol oynar.
Kalsiyum açısından zengin gıdalar:
- Az yağlı süt ürünleri (süt, yoğurt, peynir)
- Yapraklı yeşillikler (brokoli, Çin lahanası)
- Güçlendirilmiş bitki bazlı sütler
- Kılçıklarıyla birlikte sardalya
Doymuş ve Trans Yağlar Hipertansiyonu Nasıl Etkiler?
Hipertansiyon hastalarına yönelik beslenme tavsiyelerinde doymuş ve trans yağların rolü büyük önem taşır. Bu yağlar kardiyovasküler hastalıkların yanı sıra hipertansiyona da zemin hazırlar. Doymuş yağlar özellikle hayvansal kaynaklı gıdalarda bulunur ve kolesterol seviyeleri üzerinde olumsuz etkilere sahiptir. Arterlerdeki yağ birikimini artırarak kalp ve damar sağlığını tehdit eder. Trans yağlar ise işlenmiş gıdalarda daha sık rastlanır ve hem kötü kolesterolü (LDL) artırır hem de iyi kolesterolü (HDL) düşürür. Bu durum arter sağlığını daha da kötüleştirerek yüksek tansiyon riskini artırır.
Hipertansiyon riskini azaltmak için sağlıklı yağ kaynaklarına yönelmek faydalıdır:
Tekli doymamış yağlar: Bu yağlar LDL kolesterolü düşürür ve HDL kolesterolü yükseltir.
- Zeytinyağı
- Avokado
- Kuruyemişler
Çoklu doymamış yağlar: Omega-3 ve Omega-6 yağ asitleri içerir, kalp sağlığını destekler ve iltihabı azaltır.
- Yağlı balıklar (somon, uskumru)
- Keten tohumu
- Ceviz
Kaçınılması gereken gıdalar ise şunlardır:
- İşlenmiş etler: Yüksek doymuş yağ içeriği nedeniyle tüketimleri sınırlandırılmalıdır.
- Kızartılmış yiyecekler: Genellikle yüksek trans yağ içerirler ve sağlık üzerinde olumsuz etkileri vardır.
- Unlu mamüller: Gizli trans yağlar açısından risk taşırlar.
- Fast foodlar: Hem doymuş hem de trans yağlar açısından zengindir.
Alkol Tüketimi Tansiyonu Nasıl Etkiler?
Yüksek tansiyon hastaları için alkol tüketimi tansiyon üzerindeki etkileri nedeniyle dikkatle yönetilmelidir. Genellikle bu bireyler için günlük alkol miktarı sınırlanır. Erkekler için iki kadınlar için ise bir standart içki önerilir.
Alkolün tansiyon üzerindeki etkisi kabul edilebilir düzeyleri aşabilir bu yüzden bazen alkol tüketimini azaltmak ya da tamamen bırakmak daha sağlıklı bir seçenek olarak öne çıkar. Hipertansiyon yönetimi sürecinde alkol yerine alternatif içecekler sunmak faydalı olabilir:
Alkolsüz biralar veya şaraplar: Alkollü içeceklerin lezzetini taklit eder ancak tansiyon üzerinde olumsuz bir etkisi yoktur.
Hipertansiyon Hastaları İçin Eklenmiş Şekerler Neden Sınırlandırılmalıdır?
Hipertansiyon hastaları için eklenmiş şekerlerin sınırlanması gereklidir çünkü bu tür şekerler kalori alımını artırarak kilo artışına sebep olur. Aşırı kilo kan basıncı üzerinde olumsuz bir etkiye sahiptir ve hipertansiyon riskini artırır. Özellikle işlenmiş gıdalar ve şekerli içecekler yoluyla alınan şekerler tokluk hissi yaratmadan yüksek miktarda kalori sağlar. Bu durum bireylerin gereğinden fazla kalori tüketmelerine ve dolayısıyla yağ birikimine yol açar. Zamanla bu yağ birikimi kalp ve damar sağlığı üzerinde baskı oluşturarak kan basıncının yükselmesine neden olur.
Eklenmiş şekerler özellikle bazı besinlerde fazlasıyla bulunur. Şeker alımını azaltmak için aşağıdaki adımlar izlenebilir:
- Gizli şekerler için gıda etiketlerini dikkatlice okuyun. Örnek olarak yüksek fruktozlu mısır şurubu, maltoz ve dekstroz içeren ürünlerden kaçının.
- Şekerli içecekleri sınırlayın veya tamamen bunlardan kaçının. Bunun yerine su veya şekersiz içecekler tercih edin.
- İşlenmiş seçenekler yerine tam gıdaları tercih edin. Doğal tatlılık için meyvelerle atıştırın.
- Kahve ve çay gibi içeceklere şeker eklemekten kaçının.
Kafein Tansiyonu Etkiler Mi ve Sınırlandırılmalı Mıdır?
Hipertansiyon hastaları kafein tüketimini sınırlamalıdır çünkü kafein kan basıncında geçici yükselmelere neden olabilir. Araştırmalar alışkanlık sahibi olmayan kişilerde 200-300 mg kafeinin yani yaklaşık 2-3 fincan kahvenin kan basıncını 30 dakika ila bir saat içinde 4-10 mmHg artırabileceğini göstermektedir. Ancak bu etki geçicidir ve düzenli tüketicilerde zamanla azalır. Öte yandan hipertansiyon hastaları için düzenli ve yüksek dozda kafein tüketimi kan basıncını ve kalp atış hızını kötüleştirebilir. Bu durum özellikle hassas bireylerde kardiyovasküler hastalık riskini artırabilir. Bu nedenle:
- Hipertansiyon hastaları günde 400 mg (yaklaşık 4 fincan kahve) altında kafein tüketmeli.
- Ani kafein yükselmelerinden kaçınmak önemlidir.
- Düzenli kan basıncı takibi vücudun kafeine verdiği yanıtı değerlendirmede yardımcı olur.
- Kahve ve çay tüketimi orta düzeyde sınırlanmalıdır.
- Enerji içeceklerinden kaçınılmalıdır çünkü bu içecekler yüksek dozda kafein ve önemli miktarda şeker içerir.
Enerji içeceklerinin yarattığı ek riskler şunlardır:
- Kan basıncında ve kalp atış hızında artışa neden olur.
- Yüksek şeker içeriği obezite ve insülin direnci gibi metabolik sorunların riskini artırır.

Prof. Dr. Mahmut Tuna Katırcıbaşı, 1998’de Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olmuş, kardiyoloji uzmanlığını 2003’te Mersin Üniversitesi’nde tamamlamıştır. Başkent Üniversitesi’nde doçent, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nde profesör olarak görev yapmıştır. Koroner arter hastalığı, hipertansiyon, kalp yetmezliği ve girişimsel kardiyolojide 25 yılı aşkın deneyime sahiptir. 2019’dan beri Adana Özel Medline Hastanesi’nde Kardiyoloji profesörü olarak hizmet vermektedir.

Adana'daki Kliniğimizin Konumu