Atriyal fibrilasyon, kalbin atriyumlarında düzensiz ve hızlı elektriksel aktivite ile karakterize yaygın bir ritim bozukluğudur. Medikal tedavi, ritim veya hız kontrolü ile tromboemboli riskinin azaltılmasına odaklanır.

Hız kontrolünde beta blokerler, kalsiyum kanal blokerleri ve digoksin kullanılır. Bu ilaçlar ventrikül yanıtını düzenleyerek semptomları hafifletir. Uygun hasta seçiminde, ilaç kombinasyonları daha etkili sonuçlar verebilir.

Ritim kontrolü stratejisinde antiaritmik ilaçlar kullanılır. Amiodaron, flekainid veya propafenon gibi ajanlar, sinüs ritmine dönüşü ve devamını destekler. Yan etki profili dikkate alınarak doz ayarlaması yapılır.

Tromboemboli riskinin azaltılması için oral antikoagülan tedavi uygulanır. CHA₂DS₂-VASc skoru, hangi hastaların antikoagülan kullanması gerektiğini belirlemede temel kriterdir. Bu sayede inme riski önemli ölçüde düşer.

Group 139117 1 Atriyal fibrilasyon Medikal Tedavisi

Prof. Dr. Tuna Katırcıbaşı

Prof. Dr. Tuna Katırcıbaşı Adana’da kalp ve damar hastalıkları alanında çalışmaktadır.

Adana Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Tuna Katırcıbaşı halen Adana Medline Hastanesinde çalışmaktadır. Çalıştığı kurum koroner yoğun bakım, koroner angiografi, sanal angiografi, ekokardiyografi, transözefagial ekokardiyografi, 24 saat ritm holter, tansiyon holter gibi tetkikleri yapabilme imkanına sahiptir. 

Hakkımda İletişim

Atriyal Fibrilasyon Nedir?

Atrial fibrilasyon, bir ritim bozukluğudur. Bu bozukluk, atriumların (kalp kulakçıklarının) sağlıklı ritmi olan atriyal kontraksiyonların yerine, hızlı ve düzensiz atriyal kas hareketleri olarak görülür. Bu, kalp atım hızının artmasına ve kalp atımının düzensiz olmasına neden olur. Atrial fibrilasyonkalp yetmezliği, emboli (beklenmedik kan pıhtısı) ve ölüm riskini artırabilir. Tedavi seçenekleri arasında elektrikli şok, antiaritmik ilaçlar ve kalp cerrahisi gibi yöntemler bulunmaktadır. Atriyal fibrilasyonun nedeni ve tedavisi, kişinin durumuna göre değişebilir.

Atriyal fibrilasyonun belirtileri nelerdir?

Atriyal fibrilasyonun belirtilerinden biri olan carpinti belirtileri gosteren kadin Atriyal fibrilasyon Medikal Tedavisi

  • Hızlı ve düzensiz kalp atımı
  • Solukluk
  • Nefes darlığı
  • Baş dönmesi
  • Çarpıntı
  • Kalp ağrısı
  • Fatigue (yorgunluk)
  • Uyuşukluk
  • Konuşma bozukluğu
  • Sol yada sağ kol ve bacak da ani gelişen güç kaybı

Ancak bazı kişilerde belirtiler olmayabilir veya nadir görülebilir. Atriyal fibrilasyonun belirtileri kişiden kişiye değişebilir ve aynı zamanda fibrilasyonun şiddeti ile de ilişkili olabilir. Eğer bu belirtilerden bir veya birkaçını hissediyorsanız, bir kalp uzmanına başvurmanız önerilir. Atrial fibrilasyon, ciddi bir hastalık olarak kabul edilir çünkü birçok sağlık problemlerine yol açabilir. Bu problemler arasında en ciddi olanları şunlardır;

  • Kalp yetmezliği: Atriyal fibrilasyon, kalp kasının daha fazla enerji harcamasına neden olur. Bu, kalp kasının zamanla güçsüzleşmesine ve kalp yetmezliği oluşmasına yol açabilir.
  • Emboli: Atrial fibrilasyon, kalp atımlarının düzensiz olmasına neden olur. Bu, kanın atriumlarda birikmesine ve pıhtılaşmasına yol açabilir. Pıhtı, vücudun başka bir bölgesine gitmeye devam edebilir ve emboli oluşturabilir. Pıhtı atma durumunda pıhtı hangi atardamarı tıkadıysa o damarın beslediği organ veya uzuvda işlev kaybı olur. Örneğin beyin damarlarından birine pıhtı giderse hasta inme geçirebilir yada ayak damarlarından birisi tıkanırsa uzuv kaybı gelişebilir ve bunlar, ölümcül olabilir.

Ancak Atrial fibrilasyon tedavi edilebilir ve kontrol altına alınabilir. Kalp uzmanı tarafından yapılan tedavi, belirtileri azaltabilir ve sağlık sorunlarının oluşmasını önleyebilir.

Detaylı bilgi ve randevu için iletişime geçin!

Atriyal fibrilasyon ne kadar sürer?

Atriyal fibrilasyon konusunda merak edilen noktalardan birisi Atriyal fibrilasyon tedavisi ne kadar sürer konusudur. Atriyal fibrilasyon (AF), kalbin üst odacıklarında (atrium) ritim bozukluğu yaşanması sonucu oluşan bir kalp ritim bozukluğudur. Atriyal fibrilasyon ‘un süresi değişkendir ve bazı hastalarda sadece birkaç dakika, diğerlerinde ise günlerce veya haftalarca sürebilir veya kalıcı olabilir.

Atriyal fibrilasyon, kalp atışlarının düzensiz olmasına ve semptomların ortaya çıkmasına neden olabilir. Medikal tedaviler genellikle ritim kontrolü veya kalp hızını düzenleme amaçlıdır. Tedavinin amaçları arasında kalp atış hızının düşürülmesi, kan pıhtılaşmasının önlenmesi, semptomların hafifletilmesi ve kalp ritminin normalleştirilmesi yer alır. Atriyal fibrilasyon medikal tedavisi Adana gibi şehirlerde bulunan hastanelerde uygulanmaktadır ve uzman doktorlar ve tıbbi cihazlarla donatılmıştır. Atriyal fibrilasyon teşhisi önemlidir ve tedavinin süresi hastanın şartlarına göre değişkenlik gösterebilmektedir.

Sıkça Sorulan Sorular

Atriyal fibrilasyonda kullanılan en yaygın ilaçlar nelerdir?

Atriyal fibrilasyon (AFib) tedavisinde en yaygın kullanılan ilaçlar, kan pıhtılaşmasını önleyerek inme riskini azaltan antikoagülanlardır; bunlar arasında warfarin ve doğrudan etki eden oral antikoagülanlar (DOAK’lar) olan dabigatran, rivaroksaban, edoksaban ve apiksaban bulunur. Kalp hızını kontrol altına almak için beta-blokerler (metoprolol, atenolol gibi) ve kalsiyum kanal blokerleri (diltiazem, verapamil gibi) sıkça reçete edilir. Normal kalp ritmini korumak amacıyla ise amiodaron, sotalol, flekainid ve propafenon gibi antiaritmik ilaçlar kullanılır. Ayrıca kalp yetmezliği olan hastalarda kalp hızını kontrol etmek için dijoksin kullanılabilir. Tedavi seçimi, hastanın diğer sağlık koşullarına ve atriyal fibrilasyonun özelliklerine göre belirlenir.

Medikal tedavi sırasında yan etkiler nasıl yönetilir?

Atriyal fibrilasyon (AF) tedavisinde yan etkiler, ilaç seçimleri ve izlemle yönetilir. Beta blokerler ve kalsiyum kanal blokerleri, kalp hızını kontrol etmek için yaygın olarak kullanılır; ancak bu ilaçlar yorgunluk, baş dönmesi gibi yan etkilere yol açabilir ve bazı durumlarda kalp yetmezliğini kötüleştirebilir. Anti-aritmik ilaçlar, normal kalp ritmini korumak amacıyla kullanılır, ancak proaritmi gibi yan etkilere neden olabilir, bu yüzden dikkatli izlenmesi gerekir. Warfarin gibi antikoagülanlar ve doğrudan etkili ağızdan antikoagülanlar (DOAK’lar), felci önlemek için reçete edilir, ancak kanama riskini artırır. Warfarin kullanan hastalar için düzenli kan testleri gereklidir, DOAK’lar ise kesin dozaj düzenine uyulması gereken ilaçlardır. Herhangi bir olağan dışı kanama, morarma veya diğer endişe verici belirtiler sağlık profesyonellerine bildirilmelidir. Ayrıca tüm ilaçlar ve takviye ürünler hakkında sağlık uzmanlarına bilgi verilmesi, olası ilaç etkileşimlerinden kaçınılmasını sağlar.

Antikoagülan ilaçlar atriyal fibrilasyonda neden gereklidir?

Antikoagülanlar, atriyal fibrilasyon (AF) tedavisinde önemli bir rol oynar çünkü AF, inme riskini beş kat artırır ve AF ile ilişkili inmeler, 65 yaş üstü yetişkinlerde iskemik inmelerin üçte birini oluşturur. Antikoagülan tedavi, AF’li yaşlı hastalarda inme riskini %64, mortaliteyi ise %22 oranında azaltabilir. Ancak AF’li ve diğer inme risk faktörleri bulunmayan 65 yaş altı genç hastalar için antikoagülanlar önerilmez, çünkü bu grupta bilişsel gerileme, inme veya mini-inme gibi riskleri azaltmada anlamlı bir fayda sağlanmamıştır.

Medikal tedavi atriyal fibrilasyonu tamamen iyileştirir mi?

Atriyal fibrilasyon (AF) için yapılan medikal tedaviler, ilaçlar, elektriksel kardiyoversiyon ve kateter ablasyonu gibi yöntemler, kalp ritmini düzenlemekte etkili olabilir, ancak kalıcı bir iyileşme garanti etmez, çünkü AF zamanla tekrar edebilir. Kateter ablasyonu, AF’nin tedavisinde yaygın bir prosedürdür ve başarı oranı %50 ile %70 arasında değişmektedir, paroksismal AF hastalarında başarı oranı, devamlı AF hastalarına göre daha yüksektir. Normal ritmi sağlamak için birden fazla prosedür gerekebilir. Ayrıca yüksek tansiyon, obezite ve uyku apnesi gibi altta yatan risk faktörlerinin yönetilmesi, AF’nin nüks etme olasılığını azaltmada önemlidir.

İlaç tedavisi sırasında düzenli takip ne kadar önemlidir?

Atriyal fibrilasyon (AF) medikal tedavisi sırasında düzenli izleme, tedavi etkinliğini ve güvenliğini sağlamak için son derece önemlidir. 2024 Avrupa Kardiyoloji Derneği yönergeleri, AF hastalarının tedavisinde bireyselleştirilmiş değerlendirme ve sürekli yeniden değerlendirme yapılmasının gerekliliğini vurgulamaktadır. İzleme, sinüs ritmini korumak, kalp hızını kontrol etmek ve inme gibi komplikasyonları önlemek için tedavi ayarlarının yapılmasına yardımcı olur. Ayrıca antiaritmik ilaçların potansiyel yan etkilerini tespit etmek ve yönetmek için de izleme gereklidir, böylece en iyi hasta sonuçları sağlanır.

Bu yazımıza puan verin
[Toplam: 2 Ortalama: 2]

Adana'daki Kliniğimizin Konumu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir